Anahtar Noktalar
- İnsan mikrobiyotası ağırlıklı olarak bakterilerden oluşur, mantarlar daha küçük bir fraksiyonu temsil etse de önemli bir rol oynar.
- İnsan vücudundaki mantarlar, 150 cins ve 390 tür içerir ve bunların sadece 221’i bağırsakta bulunur.
- Yaygın mantarlar arasında Candida, Malassezia, Aspergillus gibi türler bulunur, her biri vücudun farklı bölgelerini etkiler.
- Candida türleri en yaygın olanlardır ve belirli koşullar altında sistemik enfeksiyonlara neden olabilir.
- Mantarların aşırı büyümesini etkileyen faktörler arasında zayıflamış bağışıklık sistemi, antibiyotik kullanımı ve diğer tıbbi durumlar bulunur.
İçerik Tablosu
İnsan Mikrobiyotasına Giriş: Candida Neden Olur?
İnsan mikrobiyotası, ağırlıklı olarak yaklaşık 1014 bakteri hücresinden oluşur. Ayrıca Archaea, virüsler, ökaryotlar ve mantarları da içerir. Sağlıklı bir bireyde, çeşitli mikroorganizmalar konakçı ile dinamik bir denge içinde bir arada yaşar. Ancak bu denge bazen bozulabilir.
İnsan Mikrobiyotasındaki Mantarlar
Mantarlar mikrobiyotadaki türlerin yaklaşık dörtte birini temsil eder, ancak sayıları %0.1’den azdır. “İnsan mikobiyotası”, insan vücudunda kolonize olan tüm mikroskobik mantarları ifade eder. 150 cins ve 390 tür içerir ve bunların 221’i bağırsakta bulunur. Mikobiyotun bileşimi kişiden kişiye değişir.
Yaygın mantarlar arasında Candida (bireylerin %80’inde bulunur), Malassezia (%25), Aspergillus (%24), Debaryomyces (%21), Penicillium (%20), Cladosporium (%18), Trichosporon (%9), Galactomyces (%9), Saccharomyces (%6) ve Cryptococcus (%4) bulunur.
Bağırsaktaki Candida Rolü
Mikobiyota sindirim fonksiyonlarında rol oynar ve bağırsak bakterileri ile konak metabolizması ile etkileşime girer. Çevresel koşullara, özellikle yiyeceklere karşı çok duyarlıdır. Candida neredeyse tüm insanlarda gastrointestinal mukozada bulunur ve yenidoğanların %96’sının bağırsaklarında bulunduğu tahmin edilmektedir.
Gastrointestinal mukoza ile ilişkili en yaygın Candida türü Candida albicans iken, diğer türler olan Candida tropicalis, guilliermondii, krusei ve Glabrata daha az sıklıkta gözlemlenir.
İnsanlardaki Candida enfeksiyonlarının çoğu endojendir, yani rezervuarı bağırsaktır. Normalde, Candida maya formunda bulunur ve insan konakçıyla uyum içinde yaşar. Ancak belirli koşullar altında Candida mukozaya entegre olup hasara yol açabilir ve kan dolaşımına girerek tüm vücuda yayılabilir.
Bağırsak Kandidiyazı Belirtileri
Bağırsak Candida aşırı büyümesi belirtileri arasında geğirme, şişkinlik, hazımsızlık, midede dolgunluk hissi, bulantı, ishal ve şişkinlik gibi sindirim bozuklukları yer alır. Ek olarak, tatlı yiyecek ve içeceklere duyulan istek, kadınlarda vajinal mantar enfeksiyonları, gıda intoleransları, açıklanamayan kilo alımı veya diyete rağmen kilo verememe ve şiddetli yorgunluk görülebilir.
Mide ülseri, ülseratif kolit ve Crohn hastalığı gibi yangılı durumlar da bağırsaktaki Candida seviyelerinin artmasıyla ilişkili olabilir.
Sistemik Kandidiyaz
Sistemik kandidiyaz, farklı mekanizmalara sahip iki kökene sahip olabilir:
- Dışsal Köken: Bu tür, iyi bilinen ve korkulan bir nozokomiyal (hastane kaynaklı) hastalıktır. Kateter veya cerrahi operasyonlar gibi yollarla dış ortam ile kan veya organlar arasında kolay bulaşma yolları oluşturur. Bu tür kandidiyaz, bağışıklık sistemi baskılanmış bireyleri, kanser hastalarını, HIV’li kişileri, komplike diyabeti olanları veya ciddi sağlık sorunları olanları etkiler.
- İçsel Köken: Bağırsakta aşırı geçirgenlik ve Candida proliferasyonundan kaynaklanır. Yukarıda belirtilen belirtilere ek olarak, şiddetli yorgunluk veya asteni, depresyon, anksiyete, beyin bulanıklığı, konsantrasyon güçlüğü, eklem ağrısı, bağışıklık yetersizliği, ağız kandidiyazı (pamukçuk olarak da bilinir), tırnak mantarı, deri veya saçta mantar enfeksiyonları, hormonal bozukluklar ve çeşitli organlarda hasar (böbrekler, karaciğer, akciğerler vb.) görülebilir. Bu durum ciddi ve potansiyel olarak ölümcül olabilir ve genellikle hastanelerde görülür.
Vajinal ve sindirim sistemindeki mantar enfeksiyonlarının çoğu aslında bağırsaklardan kaynaklanır. Ayrıca, SIFO (İnce Bağırsakta Mantar Aşırı Büyümesi) ve SIBO (İnce Bağırsakta Bakteriyel Aşırı Büyüme) bazen benzer semptomlarla bir arada bulunabilir.
Vajinal ve Sindirim Sistemi Mantar Enfeksiyonları
Vajinal ve sindirim sistemindeki mantar enfeksiyonlarının çoğu, genellikle bağırsaklarla ilişkilidir. Özellikle, SIFO (ince bağırsakta mantar çoğalması) ve SIBO (ince bağırsakta bakteriyel aşırı büyüme) bazen benzer semptomlarla bir arada bulunabilir.
Candida Neden Olur?
Candida’nın çoğalmasına yol açan çeşitli faktörler bulunmaktadır:
- İmmün Yetmezlik veya Bağışıklık Kırılganlığı: Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde bağırsak kandidiyazı yaygındır. Bu durum, yoğun bakım ünitelerinde yatan kişiler, ciddi ve kronik hastalıkları olan kişiler, uzun süreli antibiyotik tedavisi gören kişiler ve AIDS’li kişiler için geçerlidir.
- Yetersiz Beslenme: Yetersiz beslenen çocuklarda da kandidiyazı görülebilir.
- Prematürelik: Düşük doğum ağırlığıyla ilişkili prematürelik, yenidoğanları kandida enfeksiyonlarına maruz bırakabilir.
- Diyabet: Tip 1 ve Tip 2 diyabetli kişiler bağırsak kandidiyazına daha yatkındır.
- Endokrin Hastalıklar: Hipotiroidizm, Addison hastalığı ve hormon üretiminin yetersiz düzenlendiği hastalıklar, kandida enfeksiyonlarına zemin hazırlayan faktörlerdir.
- İlaç Kullanımı: Antibiyotiklerin kullanımı kandida çoğalmasını teşvik edebilir. Antibiyotikler bakterileri yok ettikten sonra, mantar mikroorganizmalarına yer kalır. Steroidler, bağışıklık tepkisini engelleyerek Candida gelişimini açıklayabilir, çünkü engellenmiş bir bağışıklık sistemi Candida’yı yeterince kontrol edemez.
- Proton Pompası İnhibitörleri: Uzun süreli kullanımları kandida enfeksiyonlarına neden olabilir; ancak bazı mide rahatsızlıkları aşırı geçirgen bağırsağın ve bağırsak florasının düzenlenmesi ile tedavi edilebilir.
- Kanser Tedavileri: Kemoterapi ve radyoterapi de kandida enfeksiyonlarını teşvik edebilir.
- Doğum Kontrol Hapı: Doğum kontrol haplarının kullanımı da kandida enfeksiyonlarına katkıda bulunabilir.
- İnce Bağırsak Hareketliliği: SIBO’da olduğu gibi, SIFO durumunda da ince bağırsağın hareketliliği değişir. İnce bağırsağın periyodik olarak boşaltılması gerektiği gibi yapılmaz ve maya yerleşir.
Daha Fazla Bilgi için
Konu ve tedaviler hakkında daha fazla bilgi almak için Dr. Didem Gülmez’e ulaşabilirsiniz.
0 Yorum