Zihin-Beden Bağlantısını Keşfetmek ve İyileştirmek İçin 6 Yöntem
Zihin ve beden sağlığı arasındaki bağlantı, iki yönlü bir sokaktır. Depresyon diş çürüklerine yol açabilir, diyabet ruh halinizi etkileyebilir, artrit ve stres birbirini etkileyebilir ve liste uzayıp gider.
Uzun yıllar boyunca ana akım bilim insanları, zihinsel sağlığın tamamen fiziksel sağlıktan bağımsız olduğunu düşündüler, ancak artık zihin ve bedenin ne kadar bağlı olduğuna dair araştırmalar artıyor.
Zihin-beden bağlantısını, bütünsel sağlığımız için ne anlama geldiğini ve bu bağlantıyı nasıl iyileştirebileceğimizi keşfetmek için okumaya devam edin1
Zihin-Beden Bağlantısı Nedir?
Zihin-beden bağlantısı, duygularınız ile bedeniniz arasındaki geri bildirim döngüsüdür. Zihinsel sağlık, fiziksel sağlıkla ilişkilidir ve bilim nihayet yıllardır doktorlarca gözlemlenen bu bağlantıyı anlamaya başlıyor.
Biraz “uzaylı” gibi görünebilir, ancak zihin-beden bağlantısı, düşünceleriniz ve hislerinizin fizyolojiniz üzerinde etkili olabileceği ve fizyolojinizin de duygusal sağlığınızda rol oynayabileceği temel bir fikirdir.
Zihinsel sağlığın damgalarla stigmatize edilmesi yerine, bu bağlantı fizyolojik değişikliklerin depresyon, anksiyete, bağımlılık gibi durumları etkileyebileceğini ve bunun tersini de kanıtlar.
Sağlığı Nasıl Etkiler?
Zihin-beden bağlantısının temeli bilimle bağlıdır. Stresin fiziksel sağlığınızı etkilemesi, bu zihin-beden bağlantısının bir örneğidir.
Aşağıda, fiziksel sağlığın zihinsel sağlığı ve bunun tersine nasıl etkilediğine dair 4 yaygın yolu bulabilirsiniz.
Sindirim Sorunları
Bağırsak mikrobiyomunu “ikinci beyin” olarak adlandırılır çünkü bu iki sistem arasında doğrudan bir bağlantı vardır, bu da bağırsak-beyin ekseni olarak bilinir.
Bağırsak mikrobiyomu, ruh hali artırıcı nörotransmitter serotonin’in %95’ini içerir. Ayrıca bağışıklık sisteminin %70 ila %80’ini barındırır.
Stres, IBS, GERD ve ülser gibi gastrointestinal sağlık durumları ile ilişkilidir, bu da bu bağlantının bir diğer yönünü gösterir. Stresi azaltmak, fiziksel bağırsak sağlığını iyileştirmelidir.
Tiroid Problemleri
Tiroid bezi, stresin birçok yolu tarafından hassastır. 2023 yılında yapılan bir çalışma, “Hipotiroidizm depresyon ile ilişkilidir” diyor.
Örneğin, çalışmalar stresin T4’ten (etkisiz) T3’e (aktif) dönüşümünüzü azalttığını ve düşük T3 sendromuna yol açabileceğini öne sürüyor. Stres ayrıca tiroid direncini tetikleyebilir veya kötüleştirebilir.
Stres ayrıca Hashimoto ve Graves hastalığı gibi otoimmün tiroid problemlerini tetikleyebilir.
Kilo Artışı
Birçoğumuz için kilo almak daha kolay hale geliyor, ancak kilo vermek daha zorlu bir hale geliyor. Genellikle hastalarda, suçlu negatif bir duygusal durum, örneğin sürekli stres.
Stresli olduğunuzda, vücudunuz yağ depolamak için bu kaynağı acil bir kaynak olarak tutar, bu da kilo vermeyi neredeyse imkansız kılabilir. Kronik stres, metabolizmanızı yavaşlatabilir ve açlık hissini artırabilir, bu da her yıl 5 kilogram kilo almanıza neden olabilir.
Kilo-zihin ekseni çift yönlüdür! Obezitesi olan bireyler, depresyon geliştirme olasılığını %18 ila %55 oranında artırabilir.
Enflamasyon
Kronik enflamasyon, neredeyse görünmeyen bir bozukluktur ve kronik ağrı, halsizlik, yorgunluk ve daha fazlasına yol açabilir. Zihin-beden bağlantısına göre, enflamasyon zihinsel sağlık sorunlarına yol açabilir ve zihinsel sağlık sorunları enflamasyona yol açabilir.
Bir çalışma, katılımcılara stresli görevler tamamlatıldığında, pro-enflamatuar protein interlökin-6 (IL-6) seviyelerinin zirveye ulaştığını bulmuştur.
Kronik stres nedeniyle sistemik enflamasyon, beyninizin yapısında ve fonksiyonunda uzun vadeli değişikliklere yol açabilir ve bu da değişmiş bir ruh haline neden olabilir. Araştırmalar, kronik stresin uykusuzluk ve hatta demans riskini artırdığını göstermiştir.
Zihin-Beden Bağlantınızı İyileştirmenin 6 Yolu
Zihin-beden bağlantısına dair bilgimiz geliştikçe, bu bağlantıyı iyileştirmek için şimdiden sağlık alanında adımlar atabiliriz.
İşte zihin-beden bağlantınızı güçlendirmek ve zihinsel ve fiziksel iyileşmeyi sağlamak için günlük hayatınıza dahil edebileceğiniz 6 kanıtlanmış yöntem:
- Farkındalık Meditasyonu Yapın
Zihin-beden bağlantınızı iyileştirmenin büyük yollarından biri, stresi azaltmaktır, bu karmaşık savaş ya da kaç tepkisidir. Birçok stres azaltma tekniği vardır (dışarıda vakit geçirmek, mavi ışık bloklayıcılar, dua, günlük tutma, vb.), ancak en sevdiğim stres giderici, farkındalık meditasyonudur.
Düzenli farkındalık meditasyonu uygulayarak kendinizi mevcut anı yeniden odaklamaya ve genel stres, anksiyete ve depresyon seviyelerini düşürmeye odaklanın. Rehberli imgeleri hedefleyin ve kalp atış hızınızın hemen normale döndüğünü hissedin.
- Kendinize Zaman Ayırın
Günlük hayatımızda bu kadar çok şey varken, kendinize bakım yapacak zaman ayırmak genellikle yapılacaklar listesinin sonlarına kalır. Ancak, yalnız vakit geçirmek — diğer insanlardan uzak kendi başınıza zaman geçirmek — sıklıkla göz ardı edilen bir yol olabilir.
Bu “kendinize zaman” sadece rahatlamanızı ve stres atmanızı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda kafanızı temizlemek ve fiziksel sağlığınızı etkileyen olumsuz duygular veya günlük travmaları işlemek için bir fırsat da sunar.
- Diyetinizi Gözden Geçirin
Yediğiniz yiyecekler, hem fiziksel hem de zihinsel olarak nasıl hissettiğinizi büyük ölçüde etkiler.
Elbette, sağlıksız bir diyet obeziteye katkıda bulunur. Ancak şeker, alkol, yağsız yiyecekler ve besin eksiklikleri de depresyon ve anksiyete üzerinde rol oynar.
Hindi, zerdeçal ve magnezyum açısından zengin koyu yeşil yapraklı sebzeler, eksiklikleri düzeltme ve sağlıklı beyin fonksiyonunu destekleme yoluyla depresyon ve anksiyete semptomlarını hafifletebilir.
- Bilişsel Davranışçı Terapiyi Deneyin
Bilişsel davranışçı terapi (BDT) başlangıçta depresyonu tedavi etmek için geliştirilmiştir ve hâlâ depresyon için en etkili terapi türlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bu yaklaşım, yıkıcı düşünce ve davranışları değiştirerek negatif duyguları iyileştirmeye ve kişiye özgü başa çıkma stratejileri geliştirmeye odaklanır.
Zihin genellikle bedenin hatırladığı şeyleri unutur. Bu, geçmiş travma, acı veya kederle ilgili olduğunda özellikle doğrudur.
0 Yorum