Metilasyon Döngüsü Bozukluğu: MTHFR Mutasyonu ve Folat Metabolizması

metilasyon dongusu mthfr mutasyonu folat

Temmuz 7, 2025

İçindekiler

MTHFR Mutasyonu Nedir ve Vücudumuzu Nasıl Etkiler?

MTHFR (Metilentetrahidrofolat Redüktaz), vücudumuzda folat metabolizmasında kritik rol oynayan bir enzimdir. Bu enzimi kodlayan gende meydana gelen mutasyonlar, MTHFR mutasyonu olarak adlandırılır. En yaygın görülen MTHFR gen varyasyonları C677T ve A1298C’dir. Bu mutasyonlar, enzimin aktivitesini azaltarak metilasyon döngüsünün verimli çalışmasını engeller.

MTHFR mutasyonu, enzim aktivitesini %30 ile %70 arasında düşürebilir. Bu durum, folat metabolizmasının bozulmasına ve metilasyon süreçlerinin aksamasına neden olur. Metilasyon, DNA sentezi, nörotransmitter üretimi, detoksifikasyon ve hücre onarımı gibi vücuttaki yüzlerce biyokimyasal reaksiyonda rol oynar.

MTHFR mutasyonunun vücudumuzdaki etkileri oldukça geniş kapsamlıdır. Homosistein seviyelerinin yükselmesi, kardiyovasküler hastalık riskinin artması, nörolojik semptomlar, bağışıklık sistemi düzensizlikleri, infertilite sorunları ve çeşitli kronik hastalıklara yatkınlık bunlar arasında sayılabilir. Ayrıca, MTHFR mutasyonu olan kişilerde depresyon, anksiyete, kronik yorgunluk ve fibromiyalji gibi durumlar daha sık görülebilmektedir.

Metilasyon Döngüsünün Sağlık İçin Önemi

Metilasyon, vücudumuzda gerçekleşen ve bir metil grubunun (CH3) bir molekülden diğerine aktarıldığı biyokimyasal bir süreçtir. Bu basit gibi görünen kimyasal reaksiyon, sağlığımız için hayati öneme sahiptir. Metilasyon döngüsü, DNA sentezi ve onarımı, gen ekspresyonu, protein fonksiyonu, hücre zarı yapısı, nörotransmitter üretimi ve detoksifikasyon gibi kritik süreçlerde rol oynar.

Sağlıklı bir metilasyon döngüsü, epigenetik değişikliklerin düzenlenmesinde merkezi bir rol üstlenir. Epigenetik, genlerin ifadesini etkileyen ancak DNA dizilimini değiştirmeyen faktörleri inceleyen bilim dalıdır. Metilasyon yoluyla, belirli genlerin “açılması” veya “kapatılması” sağlanır, bu da hücrelerin fonksiyonlarını ve davranışlarını belirler.

Metilasyon döngüsünün bozulması, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bunlar arasında kardiyovasküler hastalıklar, nörodejeneratif bozukluklar, otoimmün hastalıklar, kanser, doğum defektleri ve psikiyatrik bozukluklar yer alır. Özellikle MTHFR mutasyonu olan kişilerde, metilasyon döngüsündeki aksaklıklar daha belirgin olabilir ve bu durum, homosistein seviyelerinin yükselmesine, metil donörlerinin yetersizliğine ve çeşitli metabolik sorunlara neden olabilir.

Metilasyon döngüsünün optimal çalışması için B vitaminleri (özellikle B12, B6 ve folat), magnezyum, çinko ve betain gibi besin ögeleri gereklidir. Bu nedenle, dengeli beslenme ve gerektiğinde uygun takviyeler, metilasyon süreçlerinin desteklenmesinde önemli rol oynar.

Folat ve Folik Asit Arasındaki Kritik Farklar

Folat ve folik asit sıklıkla birbirinin yerine kullanılan terimler olsa da, aralarında önemli farklar bulunmaktadır. Folat (B9 vitamini), doğal olarak yeşil yapraklı sebzeler, baklagiller, karaciğer ve bazı meyvelerde bulunan bir B vitaminidir. Folik asit ise, folatın sentetik formudur ve gıda takviyelerinde ve zenginleştirilmiş gıdalarda kullanılır.

MTHFR mutasyonu olan kişiler için bu ayrım kritik öneme sahiptir. Çünkü folik asidin aktif forma dönüştürülmesi için MTHFR enzimi gereklidir. MTHFR mutasyonu olan kişilerde bu enzimin aktivitesi azaldığından, folik asit yeterince metilfolata (5-MTHF) dönüştürülemez ve kanda kullanılmayan folik asit birikebilir. Bu durum, folik asit intoleransı olarak adlandırılır ve baş ağrısı, sinirlilik, uyku bozuklukları gibi semptomlara neden olabilir.

Metilfolat (5-MTHF), folatın aktif formudur ve doğrudan kullanıma hazırdır. MTHFR mutasyonu olan kişiler için metilfolat takviyeleri, folik asit takviyelerine göre daha uygun bir seçenektir. Çünkü metilfolat, MTHFR enziminin aktivitesine ihtiyaç duymadan doğrudan metilasyon döngüsüne katılabilir.

Gebelik planlayan veya gebe olan kadınlar için folat alımı özellikle önemlidir, çünkü nöral tüp defektleri gibi doğum kusurlarını önlemeye yardımcı olur. Ancak MTHFR mutasyonu olan kadınlar için, doğru vitamin seçimi yaparak metilfolat formunda takviye almak daha faydalı olabilir. Bu nedenle, gebelik öncesi MTHFR testi yaptırmak ve sonuçlara göre uygun takviye stratejisi belirlemek önemlidir.

Homosistein Yüksekliği ve MTHFR İlişkisi

Homosistein, vücudumuzda metiyonin amino asidinin metabolizması sırasında oluşan bir ara üründür. Normal şartlarda, homosistein hızla metiyonine geri dönüştürülür veya sisteine dönüştürülür. Bu dönüşüm süreçlerinde MTHFR enzimi ve folat metabolizması kritik rol oynar. MTHFR mutasyonu olan kişilerde, bu dönüşüm süreçleri yavaşlar ve kanda homosistein seviyeleri yükselir.

Yüksek homosistein seviyeleri (hiperhomosisteinemi), kardiyovasküler hastalıklar için bağımsız bir risk faktörüdür. Homosistein, damar duvarlarına zarar vererek ateroskleroz (damar sertliği) gelişimine katkıda bulunur, tromboz (pıhtı oluşumu) riskini artırır ve endotel disfonksiyonuna (damar iç yüzeyinin bozulması) neden olur. Ayrıca, yüksek homosistein seviyeleri, inme, kalp krizi, venöz tromboz ve periferik arter hastalığı riskini artırır.

MTHFR C677T mutasyonu, özellikle homozigot (TT) formunda, homosistein seviyelerini önemli ölçüde yükseltebilir. Heterozigot (CT) formunda da daha az olmakla birlikte homosistein yüksekliği görülebilir. A1298C mutasyonu ise homosistein seviyelerini C677T kadar etkilemese de, özellikle bileşik heterozigot durumunda (C677T ve A1298C mutasyonlarının birlikte bulunması) homosistein yüksekliğine katkıda bulunabilir.

Homosistein yüksekliğinin yönetiminde, B vitaminleri (özellikle B12, B6 ve folat/metilfolat) takviyesi, betain (TMG) takviyesi, omega-3 yağ asitleri ve antioksidanlar önemli rol oynar. Ayrıca, düzenli egzersiz, sigaradan uzak durmak ve alkol tüketimini sınırlamak da homosistein seviyelerini düşürmeye yardımcı olabilir. MTHFR mutasyonu olan kişilerde, homosistein seviyelerinin düzenli olarak izlenmesi ve gerektiğinde uygun müdahalelerin yapılması önemlidir.

MTHFR Testi Nasıl Yapılır ve Sonuçlar Ne Anlama Gelir?

MTHFR testi, genetik bir test olup kan veya tükürük örneği kullanılarak yapılır. Test, MTHFR genindeki en yaygın iki varyasyonu (C677T ve A1298C) tespit etmek için tasarlanmıştır. Günümüzde bu test, birçok genetik laboratuvarda ve bazı sağlık kuruluşlarında yapılabilmektedir. Ayrıca, evde kullanım için tükürük örnekleme kitleri de mevcuttur, ancak sonuçların bir sağlık uzmanı tarafından değerlendirilmesi önemlidir.

MTHFR test sonuçları, her bir varyasyon için üç olası genotip belirtir: normal (homozigot wild-type), heterozigot veya homozigot mutant. Örneğin, C677T varyasyonu için sonuçlar CC (normal), CT (heterozigot) veya TT (homozigot mutant) olabilir. Benzer şekilde, A1298C varyasyonu için sonuçlar AA (normal), AC (heterozigot) veya CC (homozigot mutant) olabilir.

C677T mutasyonunun homozigot (TT) formu, MTHFR enzim aktivitesini yaklaşık %70 oranında azaltır ve bu durum, metilasyon döngüsünün ve folat metabolizmasının önemli ölçüde bozulmasına neden olabilir. Heterozigot (CT) form ise enzim aktivitesini yaklaşık %35 oranında azaltır. A1298C mutasyonu, C677T kadar şiddetli etkilere sahip olmasa da, homozigot (CC) formunda enzim aktivitesini yaklaşık %30-40 oranında azaltabilir.

Bileşik heterozigot durum (yani hem C677T hem de A1298C mutasyonlarının heterozigot formda bulunması), enzim aktivitesini önemli ölçüde azaltabilir ve klinik olarak homozigot C677T mutasyonuna benzer etkiler gösterebilir. MTHFR test sonuçlarının yorumlanması, kişinin klinik semptomları, laboratuvar bulguları (özellikle homosistein seviyeleri) ve diğer risk faktörleri ile birlikte değerlendirilmelidir. Tek başına MTHFR mutasyonu varlığı bir hastalık tanısı değildir, ancak belirli sağlık risklerinin artmasına katkıda bulunabilir.

Sıkça Sorulan Sorular 

MTHFR mutasyonu neden önemlidir?

MTHFR mutasyonu, folat metabolizmasını ve metilasyon döngüsünü etkileyerek vücuttaki yüzlerce biyokimyasal reaksiyonu bozabilir. Bu durum, kardiyovasküler hastalıklar, nörolojik sorunlar, doğum defektleri ve kronik hastalıklara yatkınlık yaratabilir. Homosistein seviyelerinin yükselmesine neden olarak damar sağlığını olumsuz etkileyebilir ve detoksifikasyon süreçlerini yavaşlatabilir.

MTHFR testi kimlere yapılmalıdır?

MTHFR testi özellikle şu durumlarda düşünülmelidir: Açıklanamayan yüksek homosistein seviyeleri, tekrarlayan düşükler veya infertilite sorunları, aile öyküsünde erken kardiyovasküler hastalık, tromboz öyküsü, tedaviye dirençli depresyon veya anksiyete, kronik yorgunluk sendromu, migren, otizm spektrum bozuklukları ve otoimmün hastalıklar. Ayrıca gebelik planlayan kadınlarda nöral tüp defekti riskini değerlendirmek için faydalı olabilir.

Folik asit yerine neden metilfolat kullanmalıyım?

MTHFR mutasyonu olan kişilerde, folik asidi aktif forma (metilfolat) dönüştüren enzimin aktivitesi azalmıştır. Bu nedenle, folik asit takviyesi alındığında, vücutta kullanılamayan folik asit birikebilir ve bu durum baş ağrısı, sinirlilik gibi semptomlara yol açabilir. Metilfolat ise doğrudan kullanıma hazır aktif formdadır ve MTHFR enziminin aktivitesine ihtiyaç duymadan metilasyon döngüsüne katılabilir, böylece daha etkili bir destek sağlar.

MTHFR mutasyonu olan kişiler hangi besinlerden kaçınmalıdır?

MTHFR mutasyonu olan kişiler, zenginleştirilmiş undan yapılmış ve sentetik folik asit içeren işlenmiş gıdalardan kaçınmalıdır. Ayrıca, metilasyon sürecini olumsuz etkileyen alkol, yüksek şeker içeren gıdalar ve trans yağlardan uzak durulmalıdır. Gluten içeren gıdalar bazı kişilerde inflamasyonu artırabilir. Sülfitlere (şarap, kurutulmuş meyveler, bazı işlenmiş gıdalarda bulunan koruyucular) karşı hassasiyet gelişebileceğinden, bu gıdaların tüketimi sınırlandırılabilir.

B12 ve metilfolat takviyeleri nasıl doğru kullanılır?

B12 ve metilfolat takviyeleri alırken, metilasyon döngüsünün dengeli çalışması için ikisinin birlikte alınması önemlidir. Metilfolat tek başına alındığında, metil tuzağı olarak bilinen bir duruma yol açabilir. B12 vitamini metilkobalamin formunda tercih edilmelidir. Takviyeye düşük dozlarla başlayıp kademeli olarak artırmak, olası yan etkileri azaltabilir. Takviye programı kişiselleştirilmeli ve bir sağlık uzmanının gözetiminde uygulanmalıdır.

Homosistein seviyelerini düşürmek için neler yapılabilir?

Homosistein seviyelerini düşürmek için B vitaminleri (özellikle B12, B6 ve metilfolat) takviyesi almak, betain (TMG) takviyesi kullanmak, omega-3 yağ asitleri ve antioksidanlardan zengin beslenme önemlidir. Düzenli egzersiz yapmak, sigaradan uzak durmak, alkol tüketimini sınırlamak ve stres yönetimi uygulamak da homosistein seviyelerini düşürmeye yardımcı olabilir. Ayrıca, yeşil yapraklı sebzeler, baklagiller ve fermente gıdalar gibi doğal folat kaynaklarını diyete eklemek faydalıdır.

MTHFR mutasyonu çocuklara geçer mi?

Evet, MTHFR mutasyonu genetik olarak aktarılır. Ebeveynlerden her biri çocuklarına bir MTHFR aleli (gen kopyası) aktarır. Eğer her iki ebeveyn de heterozigot mutasyona sahipse (örneğin her ikisi de C677T için CT ise), çocuklarının %25 olasılıkla homozigot normal (CC), %50 olasılıkla heterozigot (CT) ve %25 olasılıkla homozigot mutant (TT) olma ihtimali vardır. Gebelik planlayan çiftlerde, özellikle aile öyküsünde MTHFR ile ilişkili sağlık sorunları varsa, genetik danışmanlık almak faydalı olabilir.

Postbiyotikler: Probiyotik Metabolitlerinin Sağlık Faydaları

Kozmetik mi Zehir mi?

Kozmetik mi Zehir mi? kitabı güzellik ve gençlik vaatleri altında renklerle, kimyasallarla ve kokularla bizi çevreleyen, bugünkü ve gelecekteki sağlığımızı bozan, büyük çaplı firmaların hegemonyasına bir başkaldırıdır.

BAĞIRSAĞINIZI  İYİLEŞTİRMENİN PÜF NOKTALARI

Sağlığınızın Şifreleri

Dr. Didem Gülmez’in 2. kitabı olan “Sağlığınızın Şifreleri” kitabı ile evinizden başlayarak kendinizi ve bağırsağınızı iyileştirmenin püf noktalarını bulacak ve kendinize sağlıklı bir yol çizmeye başlayacaksınız.

Diğer makaleler…

0 Yorum